Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
10:11 - Amasya Moda Tasarımı Öğrencileri: Deprem Bölgesine Yardım Elini Uzatıyor
16:34 - Hamamözü’nde Kızırcaören Deresi Islah Çalışmaları Başladı
16:21 - Amasyalılar, 19 Mayıs’ta Ece Mumay Konseri ile Coşkulu Anlar Yaşadı
15:20 - BELEDİYE BAŞKANI İLE RÖPORTAJ
15:52 - Şanlıurfa Karaköprü Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden ayvaza ziyaret
15:41 - Amasya Orman Bölge Müdürlüğü Personel Alıyor
15:35 - Elleri öpülesi annelerimizin ‘Anneler Günü’nü kutluyorum
11:36 - Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren buluşma bu sefer Amasya’da gerçekleşti
16:43 - EFSANE GÖZ DOKTORU KADİR EKERCAN: AMASYA TABİPLER ODASI BAŞKANI SEÇİLDİ
16:38 - Amasya’nın Tek Kadın Kaymakamı Şeyma Şendur, Hamamözü’nde Görevini Tamamladı
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı.
Cumhur ittifakının gündeme getirdiği ilk günden bugüne dezenformasyon yasasına karşı sesini yükselten Gelecek Partisi Sivil Toplum ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ, haber alma özgürlüğünün herkes için hayati önem taşıdığının altını bir kez daha çizerek şunları söyledi:
Tek adam sistemine dönüşen ve parlamenter demokratik sistemden kopan ülkemizde her türlü özgürlükler maalesef bir bir kısıtlanmaktadır. Gazetelerin kapatıldığı, televizyon kanallarına cezalar yağdırıldığı, radyoların susturulduğu bir ortamda yazmak, araştırmak ve konuşmak giderek imkânsızlaşmaktadır. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün hazırladığı 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre Türkiye, 180 ülke içerisinde 149’uncu sırada yer alıyor. Yine Türkiye Gazteciler Sendikası (TGS) tarafından hazırlanan raporda ise 26 gazetecinin, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle cezaevinde bulunduğu belirtiliyor. Kutuplaştırıcı politikalar ile Türkiye’yi dünyadan, komşuyu komşudan, evladı babadan, eşi dosttan ayıran Adalet ve Kalkınma Partisi geldiğimiz noktada kimi hangi sebepten ‘dış güç’ veya ‘terörist’ ilan ettiğini kendisi bile hatırlamamaktadır, anlayamamaktadır. Böyle bir ortamda Türkiye’nin dünya basın özgürlüğü sıralamasında 149. ülke olması yadsınır bir durum değildir. Son çıkardıkları ve bizim de ilk günden beri ‘elma şekerinin içindeki zehir’ olarak tabir ettiğimiz Dezenformasyon Yasası ile iktidar toplu bir sansür anlayışına imza atmış tarihe kara bir not düşmüştür. Ancak biz biliyoruz ki 10 Ocak 1961 yılında bu kutsal mesleği icra eden cesur gazeteciler, haklarına karşı nasıl mücadele ettiyse yine mücadele edecek, direnecek ve kazanacaktır.
‘Gazeteci yazacak, memleket ilerleyecek’ inancıyla 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü her türlü baskının hüküm sürdüğü, Dezenformasyon Yasalarının, sansür yasalarının çıkarıldığı ortama rağmen kutluyor, ülkemizde mesleğini icra etmeye çalışan tüm gazetecilerimizin yanında olduğumuzu ve olacağımızı bildiriyoruz.